Kayıtlar

Haziran, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

16.45 Yazısı

Farklı seslerden aynı cümleleri işitmekle geçiyordu sanki her şey. Böylesine sıradan ve kendini yineleyerek devam ediyordu. Sonra birgün, sabaha karşı menekşe kokuları sardı etrafımı rüyamda. Tarifsiz huzurlar ile gelmişti... Uyandığımda çok ağladım. Öyle büyüktü ki çaresizliğim, aradım durdum aylarca o kokuyu. Sızladıkça sızladı yüreğim. Ben o sızıda kayboldum... Yine bir gün sabaha karşı çok farklı bir ağrı hissettim rüyamda. Uyandığımda hâlâ devam ediyordu. Anladım ki tüm bedenimi saran bu ağrı, binbir kırıklık ile gülümsememi sağlayan ağrıyla aynıydı. Meğer ben tüm kırgınlıklarımı herkesin uyuduğu sabaha karşı vakitlerinde toplamışım. Meğer ben bir, ay geceyi terk ediyor diye darılmışım... Sonra, tüm arayış ve sonuçsuz kalışlarımdan çok çok sonra, içinde kaldığım kuyuya alıştığım zamanlarda parça parça ışıklar dağıldı içime. Sanki biri özellikle yerleştiriyordu. Kapkara gecelerin birdenbire aydınlanışına şahit oldum. Cılız bir ışığın, sessiz sessiz büyümesini izledim öylece.