Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kırmızı Koltuk

Geçsen karşıma şimdi, otursan bir koltuğa… Ruhunu izlemeye başlasa ruhum, gönlüm kendisini hapseden bütün karanlıklardan sıyrılıp da şöyle bir ferahlasa. Ellerim tutmaya başlasa yeniden, gözlerim âmâlıktan sıyrılsa. Nefes aldığım esnada tüm hücrelerim yeniden can bulmuşçasına ayaklansa… Sesini işitsem narin narin, bana uzun kısa fark etmeksizin meseller anlatsan. İnsanları konuşsak, kışı konuşsak… Turuncu ışıklardan, mumların kokularından, telaşların renklerinden sohbetlerin kıyısına vursak. Buz gibi havayı ısıtsa karşımda oturuyor oluşun; bütün bir kışı bir ömür katlanılır hale getirse. Hırkamı parmak uçlarıma kadar çekişlerime şahitlik etsen mesela… Geçsen karşıma şimdi, otursan bir koltuğa… Elinde Didem Madaklar, sesinde kadifeden bir tını, korkularıma satırlar okusan. Desen ki bu sensin, desen ki bu benim, desen ki bütün şiirler biziz bu dünyada… Uzadıkça uzasa muhabbetin geceyi aydınlatmaya meyleden pak ipi, derinleştikçe derinleşse aradaki muntazam bağ. Hava koyulaştıkça açsa