Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Her Şeyin Bir Hikâyesi Var

Gözlerini açtığında hiç uyanmak istemediği bir sabaha yetiştiğini anlamıştı. Böyle uyandığı her sabahtan ezberlemişti. Diğerleri gibi bu dakikalar da vazgeçilmişlik  ve çürümüş düşünce kokuyordu. Yapabileceği onlarca şeye rağmen o, cesedini yatağından kazımayı kendine görev edinmişti. Ve bu, yeryüzündeki bütün işkencelerin atasıydı. Yani insanın kendini her sabah aynı yerlerden toparlamaya çalışması ve çoktan yaşamayı bırakmış kesitlerini zarar görmüşlüğünden sonra daha da incitmemek adına birleştirmeye çalışması. Ne acı, bir cesedi incitmemek için adımların sessiz atılması. İşte bahsettiğim yer, bu solmuşluğun ve işkencelerin anavatanı. odası... Son bir gayret dedi yeniden, kafasında yankılanan bezmişliğe.  Son bir gayret, gökyüzünü biraz daha doldurabilmek için ciğerlerine. Dirsekleri üzerinde doğruldu. Eskimişliğinden ziyade yaralar almış çiçekli perdeyi araladı. Ve işte, penceresinden odasına sızmayı başarabilecek kadar kuvvetli, bulut işlemeli bir gökyüzünü yakaladı gözleri.