Çürük Uyku

Saf olmak ne demek insanlığa göre ? Sınırlarınızı ne kadar zorlayarak düşünüyorsunuz ?
Saflığı ne olarak nitelendirdiğinize bağlayın bu kavramı ve genel bir bakış açısıyla varoluş renginiz olarak düşünmeyi deneyin.

Yanlış hiçbir şey yapmayacak kadar düzgün biri mi saftır yoksa kaldırabileceği diğer her şeyden kat ve kat fazlasıyla karşılaşarak aslında bunların altında kalmış olmanın verdiği acıyla farklı yanlışlar yapmış olan biri mi ?

Zannımca zarar görmüş kişilikler, dış etkenlerce parçalanmış ruhlar, yanlış ve toplumlarca belirlenmiş birbirinin aynısı ideolojilerin dışına çıkmamış, hor görülen hiçbir duruma adım atmamış olanlardan fazlasıyla saftır.
Ancak gelin görün ki siz bu ruhları dışlamaktan ve ötekileştirmekten, damgalamaktan ve kendilerinden hasta sıfatıyla uzaklaştırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.
Kişi de bu durumda kendisini potansiyel suçlu hissedip karakterini ve beraberinde duygularını tüm seslere kapalı hale getiriyor. Ve bir nevi kendi çöküşünün altına imzasını atıyor.

Ağız birliğinizle ne kadar çok zarar veriyorsunuz bu insanlara. Bu tahribatı görebilecek kadar farkındalık güdüsüne sahip olmaya erişecek kapasitede olsaydınız keşke.
Ama aklınızca kalıplaştırdığınız, kendinize ve kendinizden sonra yerinize bırakacaklarınıza öğrettiğiniz tek şey sorunların köküne inmek yerine ortada bıraktığı hasara odaklanmak. İşte yanlışınız ve siyahlığınız bu noktada ortaya çıkıyor. Sonuca, yıkılan duvarların kalıntılarına bakıp onlar üzerinden yorum yapışınız hiçbir şeyin değişmesine sebep olmayacak. Uyanın ! Nasıl kalkışı olmayan bir uykudasınız ve nasıl gerçekliğin acısından bu denli uzaksınız ?

O duvarın neden yıkıldığına, o yıkıntıya sebep olan çatlamanın hangi yorgunluktan meydana geldiğine, o gardların tek tek nasıl düştüğüne, bir insanın dışlayabileceğinizi ve kirli sayabileceğinizi bildiği bir adımı, size, beyinlerinize, sabit ve değiştirmeyeceğiniz ifadelere rağmen niye attığına erişmeye çalışın. Yargılama basamağınıza çıkmadan önce.

Çok mu iyi çok mu temiz kırık bir adım atmamış, düzgün çevreleriniz ? Çok mu dokunulmazsınız iyi diye nitelendirdiğiniz odacıklarınızda ? Niye diye soru yöneltemiyor musunuz gördüğünüz yitik sessizliklere ?
Acabasını düşünmeden karalamak ve kirletmek ile meşgul tabii benlikleriniz.

Siz bu uykudan uyandırılmadıkça asıl saf hangi kimliğin rengi, bilemeyeceksiniz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dokuzun Öyküsü

Salt Bilmek Anatomisi

Şâd